Salı

açardan kaybetmek

ay ay kısa özetler halinde üniverisite yolunu anlatacağım burada arkadaşlar.


haziran 2006

össye girdim.
260ın biraz üzerinde ham bekliyorum.
okuldanda 70'e yakın alsam beni uçurur diyorum...
moralim süper...

_________________

temmuz 2006
tatildeyim.
puanımı öğreniyorum.
252 okuldaki üstün başarılarımdan dolay 61.71 puan geliyor.
moralim yine de iyi.

________________

ağustos 2006

tercihleri yapmaya başlamadan önce dershaneleri geziyorum.
ilk önce kendi dershaneme gidiyorum.eşit ağırlığım 6 bölümden de barajı geçtim ama sözel tercih yapacağım diyorum. rehberlik hocası bir çıktı veriyor elime ve ekliyor:
- sadece en düşük puanlardaki türkçe öğretmenlikleri olur. türk dili edebiyatındanda ortalamanın altındaki üniversiteler tutar diyor.
yine de moralim fena değil...

---------
(aynı gün)
başka dershaneye gidiyorum. yardımcı olmaları için...
bu dershanedeki rehberlik hocası sadece puanı en düşük olan 8 tane türk dili edebiyatını adres olarak veriyor ve ekliyor:
- garanti vermem ama belki yeni açılan üniversiteleri denemelisin tercihlerde.
ruhsal olarak biraz sarsıldım...

----------

(aynı gün)

bir başka dershaneye daha gidiyorum.
bu kez hoca çok fazla ilgileniyor benimle.
- çok iyi puan almışsın. 9 eylül ya da ege türkçe öğretmenliği falan tutar bi mucize olmazsa diyor.
moralimi düzeltiyor. fakat ruhsal olarak ilk problemlerimi yaşamaya başlıyorum.

düşünmeye başlıyorum. "3 dershanede de aynı puanı gösterdiğim halde hepsi farklı sonuçlar çıkardı. hepsine de aynı puanı gösterdim. lan bunlar benle taşak geçiyor diyorum.

********

(tercihlerin bitmesine son 24 saat kala)

bunların alayının manyak olduğu kanısına varıyorum. kendi tercihlerimi kendim yapmaya başlıyorum.

ilk 9 tercih arasında tıptan siyasala; mühendislikten hukuka dolduruyorum.
ardından en yüksek puanlarımı aldığım bölümlerden tercihlerime başlıyorum.
bu sırada rehberde özel üniversiteler gözüme takılıyor.kuzenimin kıbrısta üniversite bitirdiği geliyor aklıma yanına gidip bilgi alıyorum."24. tercihin 1 hane üstüne yazarsan hata edersin diyor."
2 tane türkçe öğretmenliği yazıyorum birisi devlet diğeri burslu özel bir üniversite ardından bir bankacılık ve finans onun ardından yine doldurmaya başlıyorum listeyi gazetecilik v.s.v.s.
_________________

ağustos 2006-eylül 2006

yerleştirmeler açıklanıyor.
11. tercihim olan burslu kıbrısta bir özel üniversiteye yerleştirildiğimi öğreniyorum.12. tercihim olan bankacılık ve finansı üste yazsaymışım o olacakmış öğreniyorum biraz üzülüyorum.(çünkü istanbul sonuçta) kıbrıs gibi bir yere gideceğim içinde mutluyum bir yandan...
----

kuzenim arıyor "neresi oldu" diye. diyorum.
- abi senin üniversite oldu türkçe öğretmenliği.
iyi bok yedin ortam yok şu yok bu yok diyor, diyor, daha da sayıyor.. ben şaşırıyorum biraz bu salaktı biraz heralde ondan bi bok yapamadı kıbrısta diye...

---

dayım soruyor "neresi oldu" diye.
-kıbrıs, diyorum.
dayım hemen "aha şimdi y****ğı yedin diyor.
içimden bir ses onlar haklı olmalı diyor.fakat başka bir ses kabul etmiyor...

---

eylül 4 , 2006

kayıta gidiyorum izmirdeki şubesine üniversitenin. bir bakıyorum içerde bir kaç kişi var. biraz bilgi alayım diyorum. bir kaç kişiyle konuşuyorum.
-ilk yılın mı? diye soruyor birisi.
-evet,diyorum. başka birisi:
-allah kurtarsın diyor.
- noluyoruz lan? derken içerden bi adam çıkıyor. kayıt için beni çağırıyor.

içerde üniversiteyi öve öve bitiremiyor;tam olimpik yüzme havuzu, devasa kütüphane, bedava okul servisi v.s.v.s. sonra yurtları övmeye başlıyor;24 saat sıcak su, 24 saat 400MB internet bağlantısı v.s.v.s.
salyalarımı siliyorum, "yurda kayıt olacak mısınız?"demeye kalmadan evet diyorum.kuzenimden aldığım istihbarat ile en yeni ve düzgün olması gereken 8. ya da 9. yurda kayıt yaptırmak istiyorum.4kişilik standart bir odaya kaydımı yaptırken 1200 euroyu paşa paşa veriyorum. okul kayıt parası olan 193 euro ile beraber...
cebimden giden paralara rağmen mutlu olarak oradan ayrılıyorum. çünkü artık üniversiteliyim. hemde kıbrısta cennet! kıbrısta.

---

eylül 20, 2006

yaklaşık bir haftadır en kafa kuzenimin çalıştığı ankaradayım. nefes şaman nejmia arasında gidip geliyorum.biletimin günü geliyor. çok iyi anlaştıklarına kanaat getirdiğim kuzenimin karısı beni hava alanına kadar bırakıyor.bu arada zaten dolu olan bavuluma doktor ve represant olan kuzenimle yengem tarafından sıkıştırılan eşantiyonlar yüzünden bavulumu taşımakta zorlanıyorum.pasaport çıkartmadığım için aynı uçağa bineceğim öğrenciler bi dahaki Türkiye'ye gelişinde mutlaka al diyor. aklıma yazıyorum.bavulumu verirken ağırlık fazlasından dolayı kilo başına 9 ytl istiyorlar.imdadıma işin pir'i bir arkadaş yetişiyor ve" bagaj fazlanı el bagajı yap" diyor. ardından ilk kez uçağa biniyorum.
uçak kalkmaya başlıyor bi problem yok. bazı çatırdamalar var fakat benden başka kimse garipsemiyor gibi geliyor.
uçak iyice yükseldiğinde kulağıma inanılmaz bir basınç geliyor.bu sırada uzaktan güneş batarken çölümsü bir yer görüyorum bir kaç dağın altında.fazla mı geldik yanlışlıkla mısıra falan mı gidiyorum uçak mı kaçırıldı lan yoksa derken alçalmaya başlıyor uçak.
uçaktan iniyoruz geçiçi sağırlık yaşadığımı düşünüyorum çünkü sadece uğultu duyuyorum.
havaalanına girerken duyduğum türkçe olduğunu tahmin ettiğim garip bir duyuru duyuyorum.sağırlaşmadığımı farkediyorum.pasaport kontrolünde adamın dediklerini anlamamama rağmen kimlik ve yanında verdikleri acaip kağıdı uzattım" turist girişi yapaysın" dedi. "heaa"dedim. resmi olarak kıbrıstaydım. çok heyecanlıydım. dışarı bir adım attım ve sadece havaalanının değil tüm kktcnin çorak olduğunu gördüm. etrafa aldırmadan:
- kıbrıs kıbrıs diyorlardı.burası mı lan kıbrıs.çöl lan burası! diye bağırdım...

Hiç yorum yok: